Biz bu sayıyı hazırlarken çok şey oldu.
Paris’te Charlie Hebdo’ya sabah saatlerinde iki İslamcı militan tarafından saldırı düzenlendi; on iki dergi çalışanı öldürüldü. Bu katliamla aynı dönemde Nijerya’da Boko Haram örgütü Baga kasabasına saldırdı ve en az iki bin kişiyi katletti; sokakların cesetlerle dolu olduğu haber bültenlerinde nakledildi. Danimarka’da ifade özgürlüğü konulu bir toplantıya silahlı saldırı düzenlendi, özgürlükler ülkesi ABD’de geçtiğimiz yazdan bu yana siyahlar güvenlik güçleri tarafından ‘daha güvenli bir Amerika için’ öldürüldü. Kobanê, 134 gün süren direnişin ardından IŞİD saldırılarından kurtuldu ancak Ortadoğu’daki istikrarsız ortam varlığını korudu; yüz binlerce Ezidi, Süryani, Arap ve Kürt yerinden yurdundan oldu. Eren Keskin 2005 yılında yaptığı bir konuşma gerekçesiyle TCK’nin akıllara zarar 301. maddesinden on yıl hapse mahkûm edildi. Pınar Selek müebbetle yargılandığı davadan dördüncü kez beraat etti, savcı ise kararı beşinci kez temyiz etti. Barış görüşmeleri devam etti; heyetler bir İmralı’ya gitti bir Kandil’le görüştü. Hükümetin önerisi olan iç güvenlik yasa tasarısı “kamu güvenliğinden taviz vermeyiz” nidaları eşliğinde yasalaştı. Artık hiç olmadığımız kadar güvendeyiz!