Duygu Asena, Türkiye’de 1980’lerin ortalarına doğru yükselen feminist dalga içinde en sık telaffuz edilen isimlerden biri oldu. Bu süreç, 1978 yılında yayın hayatına giren Kadınca dergisinin ilk dönemlerinde başladı ve 1987 yılında ilk baskını yapan Kadının Adı Yok kitabıyla iyice alevlendi. Duygu Asena’nın feminizmle tanışması ve kadınlarla ilgili kritik gündemlere yayınlarında yer vermesi, kendi anlatımına göre, çok da planlı programlı bir seyir izlememişti. Bir anlamda “tesadüfi” olarak tanımlanan bu gelişmelerin arka planını anlamak için, dönemin sosyo-kültürel koşullarını, kadın hareketinin durumu, buna karşı gelişen tepkileri, vb. incelemek ve Duygu Asena’nın kadın duyarlılığı içinde hareket etmek şeklinde özetlenebilecek kişisel yönelimini bunlarla birlikte değerlendirmek gerekecektir.
Devamını Okuyun