Devlet güçlerinin cinsel istismarına uğrayan kadınlara 10 yıldır ücretsiz hukuki yardım sunan ve kadınlarda hak arama bilincini geliştirmeyi amaçlayan Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Projesi, ülkemizde kadına yönelik şiddetin göz ardı edilen bir yönünü, devlet kaynaklı cinsel şiddeti görünür kılmaya ve tartışmaya açmaya devam ediyor. Proje’nin bu 10 yıllık zaman zarfındaki çalışmalarının bir dökümünü içeren Hepsi Gerçek: Devlet Kaynaklı Cinsel Şiddet isimli kitabı bu ay içinde yayınladı. Projenin kurucularından Av. Eren Keskin ile kitabın yayımlanması vesilesiyle, devlet kaynaklı cinsel şiddet teması çerçevesinde Türkiye hukuk sistemi, militarizm, Türkiye’de yakın dönemde gerçekleşen gelişmeler ışığında ifade özgürlüğü ve demokratikleşme önündeki zorlu engelleri ve olası açılım olanaklarını konuştuk.
Lerna Ekmekçioğlu’nun seçtiği ve Ermeniceden çevirdiği Kohar Mazlımyan’a ait iki makale sırasıyla 1920 ve 1924 yıllarında Hay Gin (Ermeni Kadını) dergisinde yayımlanmış. Her makale, yazıldığı dönemin koşullarını ve bir Ermeni kadın olarak yazarın bunlar karşısındaki düşüncelerini ve duygularını yansıtıyor. İki yazı arasında söylemsel ve tematik düzeylerde belirginleşen farklılıklar, feminist bir yaklaşımla gözden geçirildi. Bu makalelerin halihazırda birer belge niteliği taşıdığını ve farklı analizlere de katkı sunabileceğini düşünüyoruz.
Feminist Yaklaşımlar’ın talebini geri çevirmeyerek Ermeni kadınlar olarak deneyim ve düşüncelerini güncel değerlendirmeler eşliğinde dergi okurlarıyla paylaşmak üzere bir araya gelen Ermeni kadın arkadaşlarımıza ve buluşma için mekân sağlayan Aras Yayıncılık’a teşekkür ediyoruz. 13 Şubat 2007 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen bu buluşmaya Arlet İncidüzen, Arusyak Koç, Besse Kabak, Helin Anahit, Jülyet Erkol, Kayuş Gavrilof, Maral Aktokmakyan, Narod Erkol, Takuhi Tovmasyan Zaman, Tamar Nalcı ve Feminist Yaklaşımlar’dan da Fahriye Dinçer ve Zeynep Kutluata katıldı.
Planlarımızın olması nasıl da gülünç… Misal, öykü yollayacaktım bu sayıya. Sonra Hrant, bir günün bir anında hayatla aramda bir eşik belirdi. Bir türlü geçemedim o eşiği, kalakaldığım yerde seni yazmaya koyuldum.