Skip to main content
Tag

cinsel haklar

Latin Amerika’da Üreme Yönetimi

Yazar: Sayı 20 | Haziran 2013 No Comments

Bu makale, değişen nüfus ve üreme siyasi rasyonalitelerini izlemeyi sağlamaya yönelik analitik bir araç olarak üreme yönetimi kavramını geliştirmektedir. Burada tanımlandığı üzere üreme yönetimi; dini kurumlar, devlet kurumları ve uluslararası finans kuruluşları, STK’lar ve toplumsal hareketler gibi aktörlerin farklı tarihsel biçimlenişlerinin üreme davranış biçimlerini ve nüfus uygulamalarını üretmek, izlemek ve kontrol etmek için yasama denetimini, ekonomik teşvikleri, ahlaki yasakları, doğrudan tehdidi ve ahlaki kışkırtmaları kullandığı mekanizmalara gönderme yapar. Örnekler; kürtaj, acil durum doğum kontrolü, kısırlaştırma, göç ve yardımcı üreme teknolojileri hakkındaki tartışmalar vasıtasıyla kamu politikası konuşmaları, yeni ahlaki rejimler ve hak temelli aktörler etrafında döndüğü için üreme yönetiminin çarpıcı bir dönüşüm geçirdiği Latin Amerika’dan alınmıştır. Üremeyle ilgili tartışmalar gitgide ahlak ve ‘haklar’ çekişmesi üzerinden şekillenmeye başlamıştır. Bu da vatandaşların üreme haklarını, cinsel haklarını, yerli ve doğal haklarını ve de doğmamışın ‘yaşam hakkını’ talep ederken birbirleriyle karsı karşıya getirilmesiyle sonuçlanmıştır. Üreme alanında değişen siyasi rasyonaliteleri anlamak için geliştirilen üreme yönetimi kavramı diğer yer ve zamanlara da uygulanabilir.

Devamını Okuyun

Çatışma Sonrası Zorunlu Seks İşçiliği Bir Savaş Suçu mudur?

Yazar: Sayı 03 | Haziran 2007 No Comments

Birleşmiş Milletler idaresindeki Kosova’da ve Bosna-Hersek serbest ticaret bölgesinde çalışan çeşitli kesimlerden feministler ve insan hakları savunucuları, güvenliği ve insan haklarını temin etmek üzere bölgede bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin ve insani yardım çalışanlarının iyiden iyiye bulaştığı zorunlu seks işçiliği ve kadın ticaretindeki patlamayı endişe verici buluyor. Karin Jurschick’in yönettiği Barış Gücü ve Kadınlar isimli yakın tarihli ve çarpıcı belgesel, karmaşık bir çelişkiye değiniyor: insan haklarının uygulanmasıyla, kadının insan hakları ihlallerinin mümkün hale gelmesi.
Bu çalışmada, filmden, devlete ve sivil toplum kuruluşlarına ait çeşitli kaynaklardan ve seks işçileri üzerine yapılmış akademik çalışmalardan yararlanarak, küreselleşen ekonomide seks işçiliği yapan çok sayıda kadının yanı sıra, durumun bu derece muğlak olmasının, dünya halklarının siyasi ve ekonomik olarak örgütlenebileceği yolları baştan sona yeniden tasarlamaya niçin ihtiyacımız olduğunu net bir biçimde açıkladığını öne sürüyorum. Kadının insan haklarının, kurulmuş veya oluşma aşamasındaki siyasi iktidar ve küresel ekonomik bütünleşme modellerinden herhangi biriyle bağdaşıp bağdaşmadığını sorgulamalıyız. Kadınların cinsel haklarını tanımanın ve kurumsal olarak korumanın toplumsal, politik ve ekonomik sonuçlarının neler olabileceğini araştırmalıyız.

Devamını Okuyun