Kathryn Anderson ve Dana C. Jack bu makalede, kadınlarla yapılan sözlü tarih görüşmelerinde dinleme sürecinin önemini vurguluyorlar. Sözlü tarih çalışmaları kadınların hikâyelerini açığa çıkarma sürecine büyük katkı sunmuştur. Ancak, bu hikâyelerin gerçekten açığa çıkabilmesi için kadınların anlattıklarının “dinlenebilmesi”, bu makalede vurgulandığı anlamıyla idrak edilebilmesi gerekir. Biri tarih, diğeri psikoloji olmak üzere iki farklı disiplinden gelen yazarlar, kendi disiplinlerindeki anaakım eğilimlerin yapılan görüşmelerde kadınların anlatılarını nasıl sınırlandırdığına dikkat çekiyorlar. Yapılan görüşmelerde kadınların kendi söylediklerinin ötesinde ne demek istediklerini anlayabilmemizin, kadınların da kendi anlatıları üzerine düşünmelerine olanak vermenin önemine dikkat çekiyor ve görüşme yöntemlerine dair önerilerde bulunuyorlar.
1990 yılında açılan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Şubat 1994 tarihinde Kadın Eserleri Kütüphanesi Kadın Sözel Tarih Çalışmaları Pilot Projesi’ni başlatmıştır. Bu proje, Başbakanlık Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nün maddi desteği ile gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında 1923 yılından önce doğmuş çeşitli mesleklerden 12 kadınla; Hayrünnisa Köni, Sare Okçu, Gültekin Ağaoğlu, İclal Balkan, Esma Deniz, Neşet Eren, Seniye Fenmen, Liza Eskenazi, Peride Celal, Zeynep Fırat Menemenci, Araksi Orakyan ve Nimet Özgüç ile görüşmeler yapılmıştır. Vakıf, 1999 yılında The British Council desteğiyle bir yıl süren bir sözlü tarih projesi daha gerçekleştirmiştir. Bu proje kapsamında CHP, MHP, DYP, ANAP, DSP ve Fazilet Partisi’nden, içlerinde Gönül Say, Melek Denli Karaca, Nazlı Ilıcak, Nesrin Nas ve Oya Akgönenç’in de bulunduğu 10 kadın milletvekili ile görüşmeler yapılmıştır. Kadın Eserleri Kütüphanesi, bu yıl ise ilk kez bir sözlü tarih sertifika programı düzenlemiştir. Bu yazıda da Sözlü Tarih – Sertifikalı Eğitim Programı adını taşıyan bu etkinlik ele alınmaktadır.