Makale, akademisyen Simona Sharoni’nin başından geçen bir olay ve bu olayın medyada yer alması sonrası gelişen farklı tepkileri günümüzde cinsiyetçilik karşıtı yürütülen mücadele ve bu mücadeleye karşı sistemli bir şekilde oluşan feminizm karşıtı tepki bağlamında ele alıyor. Akademinin kendi etik kurullarının işleyişi, medyanın tarafsızlık adı altında toplumun farklı kesimlerini belirli bir ideoloji ekseninde yönlendirmesi, sosyal medyanın hem farklı seslerin yükselebileceği hem de nefret kampanyalarının kolaylıkla örgütlenebileceği bir yer olması makalenin feminist mücadele ve bu mücadeleye karşı oluşan ataerkil tepkileri analiz ederken incelediği meselelerin başında geliyor. Son olarak şiddeti giderek artan feminizm karşıtı ve kadın düşmanlığını besleyen tepkilere rağmen feministlerin yılgınlığa düşmeden yenilikçi stratejilerle cinsiyetçilikle mücadeleye devam etmelerinin ve kadın dayanışmasının önemini vurguluyor.
Makale, internet üzerinden haberleşmenin ve iletişimin artması ile birlikte genel olarak toplumsal hareketlerin özelde ise feminist hareketlerin faaliyetlerinin nasıl dönüştüğü ve bu yeni iletişim teknolojilerinin kullanılmasıyla birlikte ne gibi yeni imkanların oluştuğuna dair farklı görüşleri bir araya getiriyor. Saha çalışmaları yapan feminist kurumların yeni bilgi teknolojilerini ve sosyal medyayı kullanarak çalışmalarını nasıl yaygınlaştırabileceği, dünyanın farklı yerlerindeki toplumsal hareketlerin bu araçları kullanarak birbirlerinden neler öğrenebileceği ve ne tür farklı modeller yaratılabileceği üzerine tartışmalar sunuyor.