Kathryn Anderson ve Dana C. Jack bu makalede, kadınlarla yapılan sözlü tarih görüşmelerinde dinleme sürecinin önemini vurguluyorlar. Sözlü tarih çalışmaları kadınların hikâyelerini açığa çıkarma sürecine büyük katkı sunmuştur. Ancak, bu hikâyelerin gerçekten açığa çıkabilmesi için kadınların anlattıklarının “dinlenebilmesi”, bu makalede vurgulandığı anlamıyla idrak edilebilmesi gerekir. Biri tarih, diğeri psikoloji olmak üzere iki farklı disiplinden gelen yazarlar, kendi disiplinlerindeki anaakım eğilimlerin yapılan görüşmelerde kadınların anlatılarını nasıl sınırlandırdığına dikkat çekiyorlar. Yapılan görüşmelerde kadınların kendi söylediklerinin ötesinde ne demek istediklerini anlayabilmemizin, kadınların da kendi anlatıları üzerine düşünmelerine olanak vermenin önemine dikkat çekiyor ve görüşme yöntemlerine dair önerilerde bulunuyorlar.
Devamını Okuyun